Son zamanlarda döviz kurundaki artışın etkisiyle birlikte unlu mamuller için fiyat artışı devam ediyor. Özellikle ekmek ve simit fiyatlarına yapılan zam haberleri, birçok şehirde endişeyle karşılanıyor. Türk Lirası'nın değer kaybetmesi, yüksek enflasyon ve dalgalanan döviz kurları, ülke genelinde fiyatların yükselmesine neden oldu. Son dönemde dolar kurundaki ani yükseliş, akaryakıt fiyatlarına yansıdı ve vatandaşların mali durumunu olumsuz etkiledi. Ancak, akaryakıt zamlarının etkileri henüz geçmeden, şimdi de temel gıda maddesi olan ekmek fiyatlarına zam beklentisi oluştu.
SİMİT VE AÇMA FİYATLARINA KORKUTAN ZAM
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın fırıncılara sağladığı un desteğinin sona ermesi, ekmek ve simit fiyatlarında artış beklentisini beraberinde getiriyor. Türkiye genelinde yüksek enflasyon ve dalgalanan döviz kurları neredeyse tüm sektörleri etkilemiştir. Özellikle son zamanlarda dolar kurundaki hızlı yükseliş, maliyetleri neredeyse ikiye katlamış ve fiyat artışlarının ardı arkası kesilmemiştir. 2022 yılında başlatılan un yardımlarının fırıncılara son verilmesi, maliyetlerin yükselmesine yol açmış ve fırıncılar ekmek ve simit fiyatlarına zam taleplerini iletmektedir. Simit fiyatları birçok bölgede 5 TL'den 6 TL'ye yükselirken, açma poğaça fiyatları ise 10 TL'den 15 TL'ye kadar çıkmıştır.
Bununla birlikte, kıymalı pide fiyatları da %55 oranında artarak 52 TL'den 80 TL'ye yükselmiştir. Uşak'ta da benzer bir durum yaşanmaktadır ve Uşak Aşçılar ve Lokantacılar Esnaf Odası Başkanı Şeref Parlas, un yardımlarının sona ermesi ve artan maliyetler nedeniyle ekmek, simit ve diğer unlu mamullere zam yapıldığını duyurmuştur. Akaryakıt fiyatlarındaki zamların etkisiyle işçilik, susam ve diğer girdi maliyetlerinde de artışlar gözlemlenmektedir. Öngörülere göre, 250 gramajlı ekmek fiyatlarının 7-7,5 TL aralığında seyredeceği ve zamların devam etmesi durumunda ekim ayında ekmek fiyatının 10 TL'yi aşabileceği öngörülmektedir.
Fyat artışlarıyla birlikte vatandaşlar, günlük temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluklar yaşamaktadır. Özellikle düşük ve sabit gelire sahip olan kesimler, ekmek ve simit gibi temel gıda maddelerinin fiyatlarının sürekli yükselmesiyle maddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, sosyal adalet açısından da endişe vericidir ve ekonomik dengelerin gözden geçirilmesini gerektirmektedir.
Bu fiyat artışlarının sürmesi durumunda, toplumun genel yaşam standardı da olumsuz etkilenebilir. Özellikle düşük gelirli aileler, bütçelerini daha sıkı bir şekilde yönetmek zorunda kalacak ve temel gıda maddelerine erişimleri sınırlanabilecektir. Bu da beslenme kalitesi ve sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, hükümet ve ilgili kurumların fiyat artışlarını kontrol altına almak ve vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini sağlamak için önlemler alması büyük önem taşımaktadır.